Filmin Orijinal Adı: The Abyss
Filmin Türü: Bilim Kurgu , Aksiyon, Gizem ve Gerilim
İMDB Puanı: 7,6 / 10
Yönetmen: James Cameron
Oyuncular: Ed Harris, Michael Biehn, Elizabeth Mastrantonio
Süre: 139 Dakika
Oyuncular: Ed Harris, Michael Biehn, Elizabeth Mastrantonio
Süre: 139 Dakika
1989 Yapımı olan orijinal ismiyle "The Abyss" filmi, Türkçe olarak ismini nasıl yazalım girdabına kapılmış bir filmdir. Kimisi bu filmin ismini dilimize "Işığın Bittiği Yer" olarak çevirirken kimisi de "Derinlik Sarhoşluğu" olarak çevirmiştir. Biz ise burada ilkini kullanacağız. Işığın Bittiği Yer ismi daha bir cazip geldi.
Battı Balık Yan Gider
Film suların pek güvenli olmadığı bir dönemi konu ediniyor. Rus ve ABD denizaltıları her yerde cirit atıyor. Bitmeyen kavga derin sularda devam ediyor. Bu iki kendini beğenmiş dünya ülkemiz kendilerini tehlikeye attığı gibi tüm dünyayı da tehlikeye atmaktan çekinmiyorlar. Denizaltılarına nükleer silahlar yerleştirmiş herifler. Bir yerde iki ülkenin denizaltılarından birisi çıkıp da artistlik yapsa pat dünya felç. İşte filmin başında böyle bir olay meydana geliyor. ABD denizaltısı yol aldığı yerde tanımlayamadığı bir cisim fark ediyor. Koca denizde farklı başka bir şey olamayacak gibi hemen diyorlar ki bu Rus denizaltısıdır. Ulan abiciğim belki oradan geçen bir keşfedilmemiş Balina, belki batık bir tekne, belki uzaylılar. Bak bu son söylediğim doğru. Adamlar koca denizde gidip de uzay gemisine çarpıp batıyorlar. Bu ne bahtsızlık yahu.
Tüm olayı yaşayacak olan kurtarma ekibimiz burada devreye giriyor. Batan denizaltını kurtarmak adına operasyona başlıyorlar. Operasyonun başında paranoya askerler ve boşanmak üzere olan bir çift var. Yani operasyon Allah'a emanet. Operasyonda yer yer uzaylı kardeşlerimizle ufak temaslar kurulsa da bizim akıllı (!) ekibimiz "Yok ya uzaylı değildir Rus'tur Rus" havasında takılmaya devam ediyor. Ne zamana kadar? Yılan biçimine girmiş bir su gemiye gelip bunlara bak abi biz uzaylıyız numaraları yapana kadar. Geçimsiz çift dahil herkes artık uzaylılarla karşı karşıya olduklarına inansa da bizim paranoya askerler inanmıyorlar. İnanmadıkları gibi "Bak bu hep Rus oyunları biz bunları patlatalım. Bunlar bizi kıskanıyor." diyorlar ve saçma bir planı devreye sokuyorlar. Niyetleri uzaylıları nükleer bomba ile yok etmek. Evet bomba evet Nükleer. La karşında su biçimine giren uzaylı var uzaylı! Sen bunu bombayla yok edeceksin.
Derin Medeniyet Yapılanması
Neyse efendim. Olaylar gelişiyor gelişiyor. Askerler ile ekip karşı karşıya geliyor. Ekip bir şekilde askerlerin başındaki artık basınçtan iyice Trump'a bağlamış adamı yeniyor. Adam giderken son bir kazık atayım bari deyip bombayı kurup derin karanlığa yolluyor. Ha bu arada bizim geçimsiz çiftimiz barışıyor. Virgil Brigman adlı abimiz uzun süre ahanda öldü dediğimiz karısını diriltmeyi başarınca bari dirilttik boşanmayalım diyor. Karısı da boşanmayalım da ya bomba diyor. Virgil abimiz iyice gaza geliyor ve ben halledeceğim deyip astronot kıyafetine benzer bir kıyafetle bombayı durdurmak için derin sulara iniyor. 100 metre 1000 metre 3000 metre 5000 metre diye diye bombaya ulaşıyor.Virgil abimiz bombanın başında doğru kabloyu kesene kadar ecel terleri döküyor. Sonunda doğru kabloyu kesince ohh artık ölebilirim diyor. Abiciğim o kadar karını dirilttin tamam belki oksijenin yetmeyecek bari dene be hemen pes etmek nedir? Virgil abimiz pes edince gaipten pardon pardon suyun dibinden bizim uzaylılar yine görünüyor. Abimiz aha cennete düştüm diye sevinirken uzaylılar bunu alıyor suyun derinliklerinde kurdukları medeniyetlerinde misafir ediyorlar. Daha sonra da bunu karısına kavuşturuyorlar falan filan.
Fikir Güzel
Biz şimdiye kadar uzaylıları ya yerde aradık ya gökte peki ya denizler? Belki de oradalar. Keşfedilmemiş derinliklerde insanlığı inceliyorlar. Bu fikir benim hoşuma gitti. Sırf bu fikir için bile film açılır izlenir.
Fragman:
0 yorum:
Yorum Gönder